DİSİPİN CEZALARINDA ZAMANAŞIMI KONUSUNDA MAKALE

 20 Eylül 2024

Prof. Dr. Turan Yıldırım tarafından "İdare Hukuku İlimleri Dergisi" tarafından yayınlanan bir makale disiplin cezalarında zamanaşımı konusunu incelemektedir. Makalenin tamamına aşağıdaki iki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

https://drive.google.com/file/d/1SINmquAIuROlGUw1fKlHd9_wVZkAjP2V/view?usp=sharing

https://dergipark.org.tr/tr/pub/iuihid/issue/84151/1470974

Yukarıda yazılan ikinci linkten makaleyi indirmek için linkin yer aldığı adresin sol üst köşesindeki PDF sembolüne tıklamanız gerekmektedir.

Makalenin Prof. Dr. Turan Yıldırım tarafından hazırlanan özeti şu şekilde :

İdari cezalarda zamanaşımı, adli suç ve cezalardaki gibi ayrıntılı düzenlenmemiştir. Anayasanın 38. maddesindeki ilkeler idari suç ve cezalarda da geçerli olduğuna göre bu boşluğun doldurulması gerekmektedir. Bazı meslek mensuplarına verilecek disiplin cezalarında böyle bir boşluk olduğu görülmektedir. Bu meslek mensuplarının meslek mensubunun seneler sonra disiplin işlemine maruz kalmaması için kanunla düzenleme yapılması gerekmektedir. İlgili yasalara eklenecek bir hükümle bu sorun kolayca çözülebilir. Memurlar, üniversite görevlileri bakımından göze çarpan bir başka problem ise zamanaşımı sürelerinin kısalığıdır. Hakimler ve Savcılar Kanunu zamanaşımı süreleri bakımından iyi bir örnek oluşturmaktadır. Para ve disiplin cezalarının idari yargı tarafından iptali halinde yeniden işlem yapılabileceğinin kabulünün, idari cezalarda zamanaşımı düzenlemelerinin içini boşalttığı için üzerinde durulmalıdır. Kanunda açık hüküm olmadığı halde Danıştay, dava açılmasıyla zamanaşımı süresinin kesildiğini; iptal davası sürecinde zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini kabul eden karar vermektedir. Yükseköğretim Kanunu örneğinde olduğu gibi iptal kararı üzerine yeniden disiplin cezası tesisi için süre tanınması, dava açılmasıyla zamanaşımı süresinin kesilmediğini gösterir. Yasama iradesi, bu yöndedir. Ancak yargı, boşluk olduğu kanaatiyle olsa gerek, aksi yönde karar vererek temel hak ve hürriyetleri sınırlayıcı düzenleme yapmaktadır. Kanuni düzenleme eksikliğinin yargı kararlarıyla doldurulmaya çalışılması ise başka hukuki sorunlar ortaya çıkarmıştır. İptal kararlarının hukuki niteliğiyle bağdaşmayan, yargıyı idarenin danışmanı haline sokan uygulamalara rastlanmaktadır. Bu sebeple idari cezalarda ve tüm idari yaptırımlarda zamanaşımı konusu, kanun koyucu tarafından ayrıntılı şekilde düzenlenmelidir.

***

Daha sonra disiplin cezalarında zamanaşımı konusunda ben de görüşlerimi yazacağım buraya.

Yorum Gönder

Yorum yazdığın yazı, aklında daha iyi kalır.